Behçet hastalığı, nedeni tam olarak bilinmeyen, bağışıklık sistemi bozuklukları ve çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan ve ağız yaraları, göz iltihabı, deri lezyonları gibi semptomlarla kendini gösteren karmaşık bir hastalıktır. Tedavi süreçlerinde çeşitli yaklaşımlar uygulanmakta olup hastaların yaşam kalitesini artırmak için birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu makalede, Behçet hastalığının tedavi yöntemlerinden destekleyici tedavilere kadar kapsamlı bilgiler bulabilirsiniz.
Behçet hastalığı, vücudun farklı bölgelerinde tekrarlayan iltihaplanmalara yol açabilen, nadir fakat bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Dünyada en çok görüldüğü ülke ise Türkiye’dir. Genellikle genç yaşlarda ortaya çıkan bu hastalık, erkeklerde daha ağır seyredebilir. Hastalığın kesin nedeni bilinmemektedir. Genetik kaynaklı olduğu, ancak çevresel faktörlerle tetiklenebileceği düşünülmektedir. Bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırmasıyla oluşan Behçet hastalığı, otoimmün bir hastalık olarak kabul edilir. Vücudun kendi sağlıklı hücrelerini yabancı olarak algılaması sonucunda iltihaplanma meydana gelir.
Behçet Hastalığı Belirtileri
Behçet hastalığı, geniş bir yelpazede semptomlara yol açabilir ve belirtiler her hastada farklılık gösterebilir. Ağızda ortaya çıkan ağrılı yaralar, Behçet hastalığının en belirgin semptomlarından biridir. Bu yaralar aft olarak bilinir ve genellikle beyaz renkli olup kırmızı bir çevreyle kaplıdır. Ağız yaralarına benzer şekilde genital bölgede de ağrılı yaralar oluşabilir. Hastalığın belirtileri arasında akne benzeri lezyonlar veya nodüller gibi cilt problemleri de yaygındır. Behçet hastalığı eklem ağrılarına ve şişliklere neden olabilir.
Gözde iltihaplanma (üveit) Behçet hastalarında yaygın görülen bir durumdur. Üveit, gözün tüm tabakalarını etkiler ve tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabilir. Göz ağrısı, bulanık görme, ani görme kaybı ve ışığa karşı hassasiyet gibi semptomlarla kendini gösterebilir.
Behçet Hastalığının Tanı Kriterleri
Behçet hastalığı teşhisi oldukça karmaşık bir süreçtir, çünkü belirtiler birçok başka hastalığa benzeyebilir. Doktor, hastanın ağız yaraları, cilt lezyonları, göz iltihabı gibi belirtilerini inceleyerek Behçet hastalığının varlığı hakkında ön bir değerlendirme yapar. Behçet hastalığı tanısında kullanılan testlerden biri paterji testidir. Bu testin pozitifliği Behçet olduğu düşünülen bir hastada tanıyı destekler, ancak tek başına tanı koydurmaz. Tam tersine, negatif olması da tanıdan uzaklaştırmaz. Bu testte, hastanın derisine küçük bir iğne batırılır ve birkaç gün sonra oluşan tepki gözlemlenir. Behçet hastalığı tanısı için spesifik bir kan testi yoktur. Ancak, iltihap göstergeleri olan C-reaktif protein (CRP) ve eritrosit sedimentasyon hızı (ESR) gibi değerler yükselebilir. Behçet hastalığının gözde oluşturduğu üveit gibi komplikasyonların tespit edilmesi için detaylı göz muayenesi yapılır. Göz doktoru, iltihaplanma seviyesini ve gözün durumunu değerlendirir. Gözdeki belirtiler tek başına Behçet hastalığı teşhisi koydurabilir. Hastaların %20’sinde ilk göz etkilenir ve diğer belirtilerden önce göz belirtileri ortaya çıkar. Onun için göz muayenesi çok değerlidir.
Behçet Hastalığı Tedavisi
Behçet hastalığı gözleri etkileyerek görme kaybı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Hastalığın gözde en sık görülen belirtisi üveit adı verilen, gözün bütün tabakalarını tutan iltihaplanma durumudur. Üveit, Behçet hastalarında oldukça yaygındır ve tedavi edilmediğinde kalıcı görme sorunlarına yol açabilir. Hastalık ileri yaşlarda (50 yaşından sonra) hafifleme ve sönme eğilimindedir. Önemli olan bu yaşlara hasarsız veya en az hasarla ulaşmaktır. Hastanın genel sağlığını ve göz sağlığını korumak için çeşitli tedavi yöntemleri vardır.
Bu tedavideki amaçlar;
- Gözdeki üveit ataklarını hızlıca söndürerek ağrı ve diğer rahatsızlık verici belirtileri hafifletmek, hasar bırakmadan iyileşmesini sağlamak
- Gözdeki üveit ataklarının sayısını ve şiddetini azaltarak hastanın görme sağlığını korumak.
- İltihabın göz dokusuna zarar vermesini engelleyerek kalıcı görme kaybının önüne geçmek.
- Tedaviler kesildikten sonra da iyileşme sürecinin devam etmesini sağlayarak görme fonksiyonlarını korumaktır.
Behçet hastalığının gözde yarattığı iltihaplanma durumları için farklı ilaç ve tedavi seçenekleri bulunmaktadır.
1. Kortikosteroidler: Üveitin neden olduğu iltihabı hızlı bir şekilde azaltmak için yaygın olarak kullanılır. Hafif üveit vakalarında göz damlası şeklinde uygulanan kortikosteroidler tercih edilebilir. Gözdeki iltihaplanmanın daha şiddetli olduğu durumlarda doktor, ağız yoluyla alınan kortikosteroidler reçete edebilir. Ancak bu ilaçların uzun süreli kullanımı yan etkilere neden olabilir; bu yüzden doz ve süre doktor gözetiminde ayarlanır. Bazı durumlarda, göz çevresine yapılan kortikosteroid enjeksiyonları iltihabı kontrol altına almak için kullanılabilir. Bu yöntem özellikle göz damlası ya da oral kortikosteroidlerin yeterli olmadığı vakalarda uygulanır.
2. İmmünosupresif İlaçlar: Behçet hastalığı gibi bağışıklık sistemiyle ilgili hastalıklarda immünosupresif ilaçlar sıklıkla kullanılır. Bu ilaçlar bağışıklık sistemini baskılayarak gözdeki iltihaplanmayı azaltır. Hastalığın gözdeki iltihaplanmasını kontrol etmek ve görme kaybını önlemek amacıyla kullanılır.
3. Biyolojik Tedaviler: Son yıllarda Behçet hastalığı tedavisinde biyolojik ilaçlar ön plana çıkmıştır. Özellikle göz iltihaplanmasının tedavisinde etkinliği yüksek olan biyolojik ajanlar, iltihaplanmayı hedef alarak daha hızlı sonuç sağlar.
4. Ek Tedaviler: Bu ilaçlı tedavilere ek olarak hastanın bağışıklığını güçlendirmek için omega-3 takviyeleri, antioksidanlar, soğuk kompres uygulamaları kullanılabilir. A, C, ve E vitaminleri gibi antioksidanlar, göz sağlığını destekleyerek iltihaplanmanın etkilerini azaltabilir. Gözdeki şişlik ve rahatsızlığı hafifletmek için soğuk kompres uygulanabilir. Bu yöntem, geçici rahatlama sağlar ve iltihaplanmayı azaltabilir